Çin yasası Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olan Çin’de iş yapma olasılığı, hem Amerikan hem de uluslararası firmalar için son derece belirsiz ve riskli hale geldi.
Çin hükümetinin yeni karşı casusluk yasası alarm zillerini çalmaya başladı ve yabancı firmaları rutin iş operasyonlarından kaynaklanabilecek ihtimaller içinde cezalar mevzusunda endişelendiriyor.
- Yeni Çin karşı casusluk yasası, Çin’de etkinlik gösteren Amerikan ve diğer yabancı firmalar için riskler oluşturuyor ve muhtemelen düzenli iş operasyonları için cezalara yol açıyor.
- 1 Temmuz’dan itibaren yürürlüğe giren yasa, casusluğun tanımını genişletiyor ve ulusal güvenlikle ilgili bilgilerin paylaşılmasını yasaklıyor.
- ABD Ulusal Karşı İstihbarat ve Güvenlik Merkezi, bunun Çin hükümetine ABD şirketlerinin Çin’de tuttuğu veriler üstünde daha çok denetim sağlayabileceği mevzusunda uyarıyor.
Çin Yasası ticaret üstündeki kontrolünü sıkılaştırıyor
1 Temmuz’dan itibaren geçerli olmak suretiyle, yeni basılan yasa Pekin’in casuslukla mücadele mekanizmalarını güncelleyerek casusluk tanımına daha geniş bir ağ atacak ve Çin ulusal güvenliği için oldukca mühim olduğu düşünülen herhangi bir verinin paylaşılmasını yasaklayacak .
Bu gelişme, Çin’in bu senenin başlarında Amerikan danışmanlık ve durum tespiti firmalarına yönelik uyguladığı ve yabancı yatırımcıları mühim seviyede rahatsız eden baskısını yakından takip ediyor.
ABD Ulusal Karşı İstihbarat ve Güvenlik Merkezi
ABD Ulusal Karşı İstihbarat ve Güvenlik Merkezi’ne (NCSC) bakılırsa, kısa sürede yürürlüğe giren yasa, Çin hükümetinin kendi sınırları içinde etkinlik gösteren ABD firmalarının sahip olduğu verileri denetim etme ve bunlara erişme mevzusundaki yasal kapsamını genişletme tehdidi taşıyor.
Daha da kaygı verici olanı, bu şirketlerin yerel olarak istihdam edilen Çinli personelini ülkenin haber alma çabalarına katılmaları için potansiyel olarak ipleyebilir.
Bu yeni yasanın kurnaz ve kapsamlı doğası, Çin’in casusluk yada ülkeye karşı yabancı yaptırımları destekleyen faaliyetler olarak görmüş olduğu basit iş anlaşmaları için şirketleri sıcak suya sokabilir.
Hukuki metinde “ulusal güvenlik”in geniş bir halde yorumlanması, oldukca çeşitli belgeleri, verileri ve materyalleri araştırma altına alarak yalnızca işletmeleri değil, gazetecileri, akademisyenleri ve araştırmacıları da tehlikeye atabilir.
Çin Yasası Yüksek riskli dış ilişkiler
Washington’daki Çin büyükelçiliği, bu yasanın yalnızca Pekin’in ulusal güvenliğini koruması için bir araç bulunduğunu iddia ediyor.
Sözcü Liu Pengyu, Çin’in ABD’den olanlar da dahil olmak suretiyle tüm firmalar için yasal ve internasyonal bir iş ortamı sağlama sözü vererek yabancı yatırımları teşvik etmeye devam ettiğini altını çizdi.
Sadece bu güvence, yasanın şirketlerin operasyonel güvenliğine yönelik algılanan tehdit karşısında uçuyor benzer biçimde görünüyor.
Başkan Xi Jinping’in liderliğinde Çin, 2012’den bu yana ulusal güvenliğe odaklanmasını istikrarlı bir halde yoğunlaştırdı. Çin ile ABD arasındaki kuşku ve rekabet tırmanırken bile, Pekin denizaşırı yatırımları savunmaya devam ediyor.
Sadece yabancı iş dünyası, ABD Dışişleri Bakanlığı ve Çin Büyükelçisi Nicholas Burns’ün kuvvetli endişelerini dile getirmesiyle bu yeni yasayı boğucu bir manevra olarak görüyor.
Yasanın yürürlüğe girmesinin peşinden ABD Dışişleri Bakanlığı, Çin için gezi tavsiyesini güncelleyerek Amerikalıları, artan haksız gözaltı riski sebebiyle gezi planlarını tekrardan gözden geçirmeleri mevzusunda uyardı.
Ek olarak Büyükelçi Burns, Pekin’in Amerikan şirketlerine yönelik saldırgan tutumunun siyasal amaçlı bulunduğunu ileri sürerek, Washington’ın bu eylemleri yalandan yapmayacağına yemin etti.
Çin’in yeni karşı casusluk yasası yürürlüğe girerken, bunun neticeleri ülkede etkinlik gösteren Amerikan ve yabancı firmalar için ciddi belirsizlikler doğuruyor.
Pekin’in adil ve açık bir iş ortamını teşvik etme güvencelerine karşın, internasyonal cemiyet davranışlarında ölçülü olmaya devam ediyor. Firmalar ve bireyler, Çin’de iş yapmanın giderek dalgalanan sularında gezinmek için artık dikkatli adımlar atmalıdır.