Forex Bilinmesi Gerekenler
Forex de işlem alıyorsanız bilmeniz yani aşina olmanız gereken terimler ve bu terimlerin ne manaya geldiğini aşağıda sizlerle paylaştık.
Spread Nedir?
Döviz çiftlerinin/paritelerin (para birimlerinin birbirine oranının) alış fiyatı (ask) ile satış fiyatı (bid) arasındaki farka spread denir. Alış-satış fiyatları arasındaki fark pip cinsinden ölçülür. Pip, bir paritedeki en küçük fiyat değişimidir ve çoğu paritede 4. Basamaktaki (on binde birinci basamak) değişikliği ifade eder (1 pip=0,0001).
Forex piyasalarında işlem aracılığı sunan aracı kurumlar arasında ve üründen ürüne farklılık gösterebilir. Spreadler, piyasadaki likiditeye bağlı olarak gün içi değişkenlik gösterebilir. Dinamik spread (değişken spread) olarak adlandırılan bu spreadler, likiditenin yüksek olduğu saatlerde daralabilir, likiditenin düşük olduğu saatlerde ise genişleyebilir. Bazı aracı kurumlarda sabit spread uygulaması da bulunmaktadır. Aracı kurumlar Forex piyasalarında yapılan işlemlerden genellikle komisyon almazlar, elde ettikleri gelir bu spread oranlarının içerisindedir.
SPREAD ORANI NEDİR? SPREAD HESABIMA NASIL YANSIR?
Forex spread oranları, büyük bankaların verdiği fiyatlardan oluştuğu için, sabit değildir ve piyasa koşullarına göre azalıp, artabilir.
Örneğin; EURUSD paritesinde alış fiyatı 1,1356 satış fiyatı 1,1354 ise spread 2 pip olacaktır. 1 lot büyüklüğünde EURUSD paritesinde 1,1356 fiyattan alış yönünde pozisyon açtığınızı varsayalım (Pozisyon büyüklüğü 100,000 EURO = 113,560 USD). Pozisyonu açtığınız sırada satış fiyatı, aradaki 2 pip spreadden dolayı 1,1354 olacak ve kar/zarar kolonunda (1,1354-1,1356)*100,000= -20 USD olarak görünecektir. Yani, pozisyona spread oranı kadar ekside başlanmış olur. Satış fiyatı 1,1356’ya yükseldiğinde pozisyonunuz başa baş noktasına gelecek ve kar/zarar durumu 0 (sıfır) olacaktır.
Kaldıraç Nedir?
1970’li yılların başlarında Bretton Woods anlaşmasının sona ermesi ile birlikte döviz kurlarında başlayan volatilite, swap benzeri türev ürünlerin hayata geçmesine imkan sağladı. Her geçen gün gelişen teknolojinin katkısıyla da günümüze gelindiğinde kaldıraçlı türev piyasalarda banka ve benzeri finansal kuruluşların yanı sıra bireysel yatırımcılar da oldukça dar spread oranları ile kolayca işlem yapma fırsatı yakaladılar. Türkiye’de özellikle son 10 yıldır gelişen forex piyasaları, 2012 yılından itibaren SPK regülasyonu gereği forex piyasalarında işlem yapma imkânı sağlayan finansal kuruluşların denetlenmeye başlanması ile kaldıraç oranı kullanarak daha yüksek hacimli işlem yapma fırsatından yararlanmak isteyen büyük-küçük tüm yatırımcıların ilgisi artmaya başladı.
FOREX’TE KALDIRAÇ ÖRNEĞİ
Forex piyasalarında sıkça kullanılan ve yatırımcılar tarafından risk unsuru olarak görülen “kaldıraç” kavramını netleştirmek için bir örnek üzerinden gidelim. 1/100 kaldıraç oranı seçeneğiyle forex hesabı açan Ahmet Bey’in, başlangıç teminatı olarak hesabına 1.000 USD yatırdığını düşünelim. Ahmet Bey’in yatırmış olduğu bu teminat ile açabileceği maksimum pozisyon büyüklüğü 100.000 USD ( 1.000 x 100 ) ‘dir. Maksimum pozisyon büyüklüğünün burada altını çizmek gerekiyor. Çünkü yatırımcıların kullanmış olduğu işlem platformuna bağlı olarak emir ekranında açmış olduğu pozisyonun nominal büyüklüğü de görülebilir, lot cinsinden değeri de. Eğer Ahmet Bey forex piyasalarında en sık kullanılan işlem platformlarından biri olan MetaTrader4 platformunda USD/TRY paritesinde işlem yapıyorsa, emir ekranında “volume” olarak görülen alanda “ 1 “ seçerek 1 lot’luk pozisyon açmış olur. Açmış olduğu pozisyonun nominal büyüklüğü de 100.000 USD olur. Artık Ahmet Bey ‘in hesabındaki 1.000 USD, USDTRY fiyatının her bir pip yükseliş / düşüş ‘ünde 100.000 USD ‘lik bir pozisyonun karını veya zararını içerecek şekilde artar veya azalır.
KALDIRAÇLI İŞLEMLER RİSKLİ Mİ? FOREX İŞLEMLERİ RİSKLİ Mİ?
Forex piyasalarında kaldıraç oranlarının yüksek olması zaman zaman yatırımcılarda “ acaba forex çok mu riskli? “ sorusunu akıllara getiriyor olabilir. Ancak kaldıraç oranı ve risk kavramları bilinenin aksine birbirleri ile çok da doğru orantılı olmayabiliyor. Bir örnek ile açıklamak gerekirse; Kemal Bey 1/1 kaldıraç oranı ile forex hesabı açarak 100.000 USD başlangıç teminatı yatırdı ve USD/TRY paritesinde 100.000 USD’lik pozisyon açmak istiyor. Bunun için kendisinin MetaTrader4 platformunda 1 lot ( 100.000 USD ) pozisyon açabilmesi için başlangıç teminatının tümünü kullanması gerekiyor ve geriye serbest teminatı kalmıyor. Ancak Kemal Bey kaldıraç oranını 1/100 seçerek forex hesabı açmış olsaydı bu durumda, yine 1 lot ( 100.000 USD ) pozisyon açabilmek için başlangıç teminatı olan 100.000 USD’nin içinden 1.000 USD ( 100.000 / 100 ) teminata ayrılacak ve geriye kalan 99.000 USD serbest teminatı, yani güvencesi olacaktır.
Kaldıraç hakkında doğru bilinen yanlışlardan bir tanesi de yüksek kaldıraç = yüksek zarar. Aslında gerçekte durum böyle değildir. Yukarıdaki örnek üzerinden devam edersek, 1/1 kaldıraç ile forex hesabı açan Kemal Bey’in aldığı 1 lot pozisyonun kar/zararı ile 1/100 kaldıraç seçseydi 1 lot pozisyonun karı/zararı aynı olacaktı. Kaldıraç, karın/zararın daha az veya çok olmasına etki etmez, sadece başlangıç teminatının az veya çok olmasını belirler.
Lot Nedir ?
US30 ( Dow Jones Endeksi ) ; 1 Lot= 10 kontrat / Pozisyon Büyüklüğü = “10 x US30 fiyatı”
SP500 ( S&P Endeksi ) ; 1 Lot= 100 kontrat / Pozisyon Büyüklüğü = “100 x SP500 fiyatı”
GER30 ( Almanya Endeksi ) ; 1 Lot= 10 kontrat / Pozisyon Büyüklüğü = “10 x GER30 fiyatı”
Mikro Lot Nedir ?
Forex piyasalarında her geçen gün artan işlem hacmi, profesyonel ve kurumsal yatırımcıların yanı sıra farklı uzmanlıklara ve/veya daha düşük teminatlara sahip kişilerde de ilgi uyandırarak forex piyasalarında daha fazla oyuncunun işlem yapmasında önemli rol oynamaktadır. Foreks piyasalarında işlemlerin kaldıraçlı yapılması, düşük teminata sahip yatırımcıların, kaldıraç sayesinde daha yüksek kar/zarar elde etmeleri sonucunu getirmektedir.
Forex piyasalarında yatırımcılar pozisyon alırken, örneğin USDTRY paritesinde BUY (ALIŞ) işlemi veya SELL (SATIŞ) işlemi yaparkentüm dünyada ki FX kurumlarının 90%’ından daha fazlasının da kullandığı Meta Trader 4 işlem platformunda 0,01 lot işlem hacminden başlayarak çeşitli büyüklüklerde pozisyon açılabilmektedir. Digit olarak adlandırılan, virgülden sonraki rakam sayısı, iki tane ve en sondaki rakam sıfırdan farklı ise yani 0,01 şeklinde yazılıyor ise buna mikro lot denir. Mikro lot uygulaması sayesinde ayrıca 0,02 / 0,13 / 1,27 şeklinde pozisyon büyüklüklerinin de açılması mümkün olabilir.
Eğer işlem hacimleri 0,10 / 0,20 / 1,50 / 2,70 şeklinde yazılıyor ise yani en son digit (virgülden sonraki ikinci rakam) her zaman sıfır kalıyor ise o zaman burada mini lot uygulaması söz konusu demektir. Yani forex yatırımcılarının kullanabileceği minimum lot büyüklüğü mikro lot değil mini lot olur.
Mikro Lot Büyüklüğü; 0,01 Lot = 1.000 br dir. Yani pozisyon USDTRY paritesinde alınacak ise baz döviz yani baştaki para birimi cinsinden 1.000 dolar büyüklüğünde bir pozisyon açılmış olur. Eğer alınan pozisyon büyüklüğü örneğin 1,56 lot ise bu durumda 156.000 dolar büyüklüğünde pozisyon alınmış olunur.
Türkiye’de forex piyasası işlemlerini düzenleyen SPK (Sermaye Piyasası Kurulu)‘nın 10 Şubat 2017 tarihli son düzenlemesiyle; 50.000 TL minumum ilk teminat kuralı getirilmiş olup, kaldıraç oranları da 1:10 olarak düzenlenmiştir.
Emtia Nedir ?
Marjin Nedir ?
Endeks Nedir ?
Parite Nedir, Parite Nasıl Hesaplanır ?
Pip, Tick Nedir ?
CFD Nedir ?
CFD’nin Türkçe karşılığı ‘’Fark Sözleşmeleri’’ anlamına gelmektedir. Hisse senetleri, hisse senedi endeksleri, tahviller ve emtialar gibi varlıklara fiziki olmayan şekillerde yatırım yapabilmenizi ve fiyat beklentilerinin alınıp satılmasını sağlayan kontratlardır. Herhangi bir CFD yatırımınızda, fiyat beklentilerini alıp satarsınız ve fiziki olarak o enstrümana sahip olmazsınız.
CFD’ler; hisse senedi, tahvil, endeks veya emtia gibi varlıklara fiilen sahip olmadan sadece fiyat beklentilerinin alınıp satılmasını sağlayan türev araçlardır. Daha düşük sermaye ile daha kolay ve hızlı işlem yapılabilen CFD kontratlarının kaynakları çeşitli finansal varlıklar olabilir.
Düşük teminatlarla finansal ürüne sahip olmadan ilgili dayanak ürünün gelecekteki beklentilerine, dayanak ürüne göre daha düşük teminat bağlayarak yatırım yapmanıza olanak sağlayan yatırım araçlarıdır.
Daha az teminata gerekliliğinden dolayı tercih edilen ve hızlı olan, aynı zamanda kolay bir yatırım aracı olan CFD’ler yatırımcısına küçük fiyat değişimlerinden büyük kazanç sağlama imkanı sağlar.
CFD ürünleri, vadeli ve vadesiz olmak üzere ikiye ayrılır. Vadesiz kontratlarda dayanak varlıkta herhangi bir vade olmamaktadır. Bazı vadesiz CFD ürünlerinde dayanak varlık vadeli olmasına karşın, ürün vadesiz olarak işlem görebilir. Bu durumda ki CFD ürünlerinde vadeli farkı oluşacak fark, taşıma maliyeti olarak yatırımcılara yansıyabilir.
HİSSE SENETLERİNE DAYALI CFD NEDİR ?
Hisse senetlerine dayalı CFD’lerde alış veya açığa satış ve bu işlemlerde kaldıraç etkisinden faydalanarak yüksek hacimli işlemlere düşük teminat ile girebilirsiniz. Hisseye dayalı CFD yatırımlarınızda dayanak varlık olan hissenin fiyat hareketlerinden eşit korelasyonda etkilenirsiniz. Temettü ödemelerinden faydalanmaz fakat temettü sonrası hissenin fiyat değişiminden birebir faydalanmış olursunuz. Hisse bölünmelerinde ise dayanak varlığın fiyatı etkileneceği için ilgili CFD hisse senedinin de fiyatı aynı oranda etkilenecektir. CFD hisse senetleri, normal hisse senetleri gibi yatırım yapılan şirkete herhangi bir ortaklık hakkı sağlamaz.
Vadesiz olarak endekse dayalı yazılmış Dow Jones, DAX, S&P500 gibi CFD’lere yatırım yapabilirsiniz.
Vadeli olan CFD kontratları başlangıç ve bitiş tarihleri belli olan, dayanak varlığı da vadeli olan sözleşmelerdir. Vade içerisinde dilediğiniz kadar al-sat yapıp işlem yapabilirsiniz. Vade sonu geldiğinde pozisyonunuz hala açık ise sistem tarafından otomatik olarak kapatılmaktadır.
CFD’LERİN AVANTAJLARI NELERDİR?
- Tüm endekslere,değerli metallere ve emtialara tek bir platform üzerinden kolaylıkla ulaşabilmenizi sağlayarak piyasanın hem yükselişinden hem de düşüşünden kazanç elde etmenizi sağlar.
- CFD’lerde 1:10’a varan oranlarda kaldıraç kullanmanızı sağlar.
- Meta Trader 4 platformu ile kolaylıkla işlem yapabilirsiniz.
Sepet Kur Nedir?
Bir ülke parasının yabancı paralar karşısındaki değerini belirlemek için birden fazla yabancı para birimi ile oluşturulan sepete ‘’Sepet Kur’’ adı verilir. Eğer bir ülkenin parası örneğin başlıca iki yabancı parayla çok yakından ilişkiliyse o zaman kur sepetine göre ölçme yapılabilir. Böylelikle, o ülke parasındaki değişim diğer değişkenlerden bağımsız olarak ortaya çıkabilir.
Adını pek sık duyduğumuz sepet kur normal döviz kurlarından bağımsız olmayan ancak onlara bağımlı olarak oluşturulan yeni bir kurdur. Türkiye’de en çok kullanılan özellikle ihracat ve ithalatta söz sahibi olan dolar ve euro kurundan oluşturulan kur sepeti kullanılmaktadır. Sepet Kur kimi yerlerde döviz sepeti olarak da yer alabilir.
Örneğin, Türkiye’nin ithalatının ve dış borçlanmasının ağırlığı dolar, buna karşılık ihracatının ve bazı hizmet gelirlerinin ağırlığı ise Euro’dur. Bu durumda TL’nin Dolar ve Euro’dan oluşan bir sepete karşı değerinin değişimini ölçmek önem kazanır. En doğru değeri belirleyebilmek için sepet kur hesaplanırken Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz kurları kullanılarak hesaplanır.
SEPET KUR NASIL HESAPLANIR?
Kur sepeti her ne kadar bileşiğindeki dövizlerden bağımsız bir değere sahip olsa da sepet kur hesaplanırken sepetteki dövizlerin fiyatlarına göre oluşur. Adına sepet kur denilmesinin nedeni de budur. Birkaç kurun birleşimi ile meydana gelir. Basit bir örnek ile açıklamamız gerekirse; 1 Dolar = 3 TL 1 Euro = 3.5 TL Bu durumda kur sepeti değeri = (1 Dolar + 1 Euro) / 2 =(3+ 3.5)/2 =3.25 Diyelim ki Dolar/TL kurunda 3,05 dış borçlanma maliyetlerimiz ve ithalat maliyetimiz açısından katlanılabilecek en yüksek seviye iken Euro/TL kuru için 3.10 ihracat ve benzeri gelirlerimiz açısından kabul edebileceğimiz en düşük seviyedir. Bu durumda, 3.075’lik kur sepeti değeri de bizim açımızdan minimum değerdir. Bunun altına düşüldüğünde bu düşüş eğer doların düşüşünden kaynaklanıyorsa fazla sorun yok demektir ama eğer ki euronun düşüklüğünden kaynaklanıyorsa sorun var demektir. Çünkü Dolardaki değer kaybı ağırlıklı maliyetlerimizi düşürürken Euro’nun değer kaybı elde edilen gelirlerde azalma sinyali vermektedir.
Pivot Noktaları Nedir?
Enflasyon Nedir ?
Enflasyon, mal ve hizmetlerin fiyatlarının artmasıdır. Ancak mal ve hizmetlerin fiyatları zaman içinde artabilir veya azalabilir. Enflasyon sadece belli bir malın veya hizmetin fiyatının tek başına artması değil, fiyatların genel düzeyinin sürekli bir artış göstermesidir. Diğer bir deyişle, sadece bazı malların fiyatlarının sürekli artması ya da tüm malların fiyatlarının bir sefer artması enflasyon değildir. Örneğin aylık enflasyon oranının yüzde 1 olması, o ay içinde fiyatlar genel seviyesinin bir önceki aya göre yüzde 1 oranında arttığını gösterir. Yıllık enflasyonun yüzde 30 olması da, fiyatların bir önceki yıla göre ortalama yüzde 30 oranında arttığını, örneğin geçen yıl 200 TL’ye alınan bir mal sepetinin bu yıl ancak 260 TL’ye alınabileceğini ifade eder.
Enflasyonun düşmesi; fiyatların düşmesi, insanların alım gücünün artması, gelirlerinin yükselmesi demek değildir. Enflasyonun düşmesi, fiyatların daha az artması, insanların alım güçlerinin daha az azalması ve neticesinde istikrar ve refah demektir.
Enflasyon oranları, merkez bankalarının para politikalarında atacağı adımları doğrudan etkileyebileceğinden, kurlar üzerinde de oldukça etkilidir. Çünkü enflasyon oranı, merkez bankalarının faiz oranları üzerinde yapacağı değişiklikler için öncü göstergelerdir. Örneğin, enflasyon oranlarının, merkez bankalarının hedeflerinden yukarı yönde sapması durumunda faizlerde artış beklentisi ön plana çıkarken, enflasyon oranının merkez bankalarının hedeflerinin altında kalması durumunda ise faizlerde düşüş beklentisi ön plana çıkmaktadır.
Örneğin; Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, 2016 yılı enflasyon hedefini 5% olarak belirledi. Ancak yaşanan yurt içi yurt dışı gelişmeler bu enflasyon hedefinin sapmasına sebep olabilir. Bu sapma oranının kesin bir değeri olmamakla birlikte TCMB global piyasaların gidişatını göz önünde bulundurarak faizlerde artışa gider ise USDTRY VE EURTRY kurlarında (Türk Lirası’nın değer kazancı nedeniyle) aşağı yönlü hareketler izlenebilir. Veya, mevcut konjonktür TCMB’nin faizleri düşürmesine sebep olursa bu durumda USDTRY ve EURTRY kurlarında (Türk Lirası’nın değer yitirmesi nedeniyle) yükselişler söz konusu olabilir. Tabi ki kur hareketlerinde enflasyon tek başına etken olmamakla birlikte, volatiliteye sebep olabilecek önemli bir veridir.
Devalüasyon Nedir?
Devalüasyon, sabit kur rejimi uygulayan ya da yarı sabit kur rejimi uygulayan ülkeler tarafından kullanılan bir para politikası aracıdır. Devalüasyon, bir ülkenin resmi para biriminin diğer ülke para birimleri karşısında veya bir grup para değeri karşısında ya da para standartlarındaki değerinin düşürülmesidir. Devalüasyon çoğunlukla depresyon ile karıştırılır ve revalüasyonun tam olarak tersidir.
Devalüasyon, ilgili paraya sabit ülkenin hükümeti veya merkez bankası tarafından kullanılan bir araçtır. Devalüasyon yapmanın en temel sebeplerinden bir tanesi ülkenin ticaret açığını dengelemek için parasının değerini düşürmesidir. Devalüasyon, para biriminin değerinin düşürülmesi ile ihracatın daha ucuza gelmesi ve küresel ticaret rekabetinde daha avantajlı hale gelmesini sağlamaktır. Bununla beraber, ithalat daha pahalı hale gelir ve yerli hane halkının ithal ürünlere olan talebinin azalması beklenirken, yurt içi üreticinin ürünlerine olan talebin artmasını sağlar.
Devalüasyon her ne kadar olumlu bir para politikası aracı gibi görünse de, negatif etkileri de bulunmaktadır. İthalatı daha pahalı hale getirmek yurtiçindeki üretimi daha az efektif hale getirebilir ya da ihracatın daha ucuz hale gelmesi talebi çok ciddi artırarak enflasyona sebep olabilir.
DEVALÜASYON ÖRNEKLERİ NELERDİR?
Örneğin; Mısır ABD dolarının kara borsaya düşmesinden dolayı kur açısından ciddi baskı yaşamıştı. Kara borsanın yükselmesi, Mısır’ın yurt içi üretimini ve yatırımlarını ciddi sekteye uğratmıştı. Bu sebepten dolayı Mısır Mart 2016 yılında Amerikan doları karşısında kendi para birimini %14 devalüe etti.
Devalüasyonun ardından Mısır borsası çok ciddi yükselişler gösterdi ancak bunun karşısında kara borsa piyasası Mısır merkez bankasını daha fazla önlem almak zorunda bıraktı. 12 Haziran 2016’da Mısır bankası bir kez daha devalüasyon yaparak Mısır Pound’unun değerini Amerikan Doları karşısında düşürdü.
Devalüasyon konusunda diğer bir örnek ise Çin’dir. 2015 yılında kredi piyasası ve ekonomik daralma ile ciddi problemler yaşayan Çin, yerel para birimi olan Reminbi’yi devalüe etti. Yıl içerisinde bu devalüasyon hareketini birkaç defa tekrarlayan Çin, ABD ile küresel ticaret üzerinde para politikası araçları ile müdahale ettiği için Çin’i uyarmıştı. Ülkelerin para birimlerini devalüe etmek suretiyle, küresel ticarette avantaj sağlamaya çalışması, ihracatta avantajlı hale gelmesi kur savaşlarının ana nedeni olarak görülmektedir.
Resesyon Nedir?
Resesyon, bir ülkenin ekonomik faaliyetlerinde en az altı ay süreyle gerileme yaşanması nedeniyle reel gayri safi yurt içi hasılanın düşmesi, ekonomik faaliyetlerde duraklaması, negatif anlamda istikrarlı bir konjonktür dalgasında doruğu izleyen reel ekonomik faaliyet düzeyinde ılımlı daralma aşamasıdır. Ekonomideki daralma ılımlı değil şiddetli olursa buna depresyon denmektedir.
ÜLKE EKONOMİLERİ NEDEN RESESYONA GİRER?
- Ekonomik büyümenin nüfus artış hızının altına inmesi,
- Kişibaşına düşen milli gelirin durağan ve gerileyen haline dönüşmesi,
- İşsizliğin artması,
- Ekonomik faaliyetlerin duraklaması ve gerilemesi,
- Üretim faaliyetlerinin düşmesi, gibi sonuçla ülkelerin resesyona girmelerindeki en temel sebepleri oluşturur.
Resesyon, makro ekonomide geleneksel olarak reel gayri safi yurtiçi hasılanın(GSYİH) iki veya daha fazla çeyrek yıllık periyodda arka arkaya negatif büyüme göstermesi durumudur. Uzun bir resesyon ekonomik çöküş olarak nitelendirilir.
Durgunlukla mücadelede kamu harcamaları siyaseti, ekonominin tam çalışma düzeyinde balansa kavuşabilmesi için özel harcamalardaki yetersizliklerin, kamu harcamaları ile giderilmesi neticesini doğurmaktadır. Bu tür bir politika ile milli gelir düzeyinin düşmesi önlenmiş, özel sektör harcamalarının azalmasına mani olunmuş ve ekonomideki daraltıcı güçler ortadan kaldırılmaya çalışılarak genişleme sürecine sokulmuş olacaktır.
Durgunlukla mücadelede, kamu harcamalarını aynı düzede bırakarak vergileri azaltma yoluna gidilebilmektedir. Vergileri azaltma politikasının etkinliği için verginin konusunun geniş olması gerekir ki vergi indirimlerinden daha çok kişi istifade ederek, kullanılabilir gelir artarak kişilerin tüketim ve yatırım harcamalarında artış sağlanabilecektir.
Swap Oranı Nedir ?
Forex yatırımcılarının en çok merak ettiği konulardan biri olan swap oranları basit anlamda, işlem yapılan paritede iki para biriminin faiz oranı farkından ortaya çıkar. Ve yatırımcı eğer açmış olduğu pozisyon ile birlikte yeni bir tarihe geçerse bu oranlardan + veya – etkilenir. Eğer açılan bir pozisyon gün değişmeden kapatıldıysa yani gün içinde yapıldıysa o zaman herhangi bir swap söz konusu olmaz. Bunu bir örnekle açıklayacak olursak; aralarında oldukça fazla faiz farkı olan Amerikan Doları ( faiz oranı = 0,25% ) ve Türk Lirası ( 7,75% )nı ele alalım. Eğer yatırımcı dolar tl paritesinde BUY ( Alım ) işlemi yaptı ise USD’nin yükseleceğini ve Türk Lirası’nın değer kaybedeceğini düşünerek ABD Doları almış karşılığında ise Türk Lirası’nı satmış demektir. Burada yatırımcı faiz oranı düşük olan para birimini satın alıp karşılığında faiz oranı yüksek olan para birimi Türk Lirası’nı sattığı için, gün sonunda pozisyonunu kapatmayarak yeni güne taşıdığı USD/TRY pozisyonunda swap faizi ödemek zorunda kalacaktır. Öte yandan bunun tam tersi, dolar tl paritesinde SELL ( Satış ) işlemi yapan bir yatırımcı ise mevcut pozisyonunu yeni tarihe taşır ise swap geliri elde edecektir. Ayrıca forex piyasası işlemleri 2 gün valörlü olduğundan genellikle Çarşamba günleri swaplar x3 olarak yansıtılır ve hafta sonuna denk gelen zaman diliminin swapları hafta içinden uygulanmış olur.
FOREX PİYASALARINDA SWAP ORANLARI NASIL BELİRLENİR?
Uluslararası piyasalarda genellikle Londra bankalar arası para piyasasında likiditesi yüksek para birimlerinin USD cinsinden birbirlerine borç verme oranı olan LIBOR’a göre belirlenir. Ancak özellikle likiditesi düşük para birimlerinin merkez bankaları, politika faizi ve faiz bandı gibi birden çok faiz seçenekleri olduğundan egzotik diye tabir edilen ( majör olmayan ) dolar tl, Euro tl, dolar ruble gibi para birimlerinin swap faizleri, forex piyasasında fiyat sağlayan büyük bankalar ve piyasa yapıcı diğer fiyat sağlayıcı kurumların uygulamış oldukları swap oranlarında ufak farklılıklar oluşabilir.
Volatilite Nedir?
Volatilite, finansal piyasalarda belirli bir ürünün belirli bir zaman içerisinde fiyatında yaşanan oynaklığıdır. Genellikle standart sapma ile ölçülmektedir. Genellikle belirsizliğin arttığı dönemlerde volatilite yüksek olur. Opsiyon prim hesaplamalarında kullanılan bir kavramdır.
VİX VOLATİLİTE ENDEKSİ – VOLATİLİTE ENDEKSİ NEDİR?
Volatilite endeksi (VIX), Chicago Borsası’nda işlem gören, piyasalarda korku endeksi olarak adlandırılan, piyasaların oynaklığını ölçmeye yarayan bir endekstir. Bu endeks ilk olarak 1993 yılında hesaplanmaya başlamıştır. Piyasaların volatil (oynak) olduğu, diğer bir deyişle oynaklığın yüksek olduğu durumlarda volatilite endeksi değer kazanır, aksi durumda ise endeks değer kaybeder.
Belirsizliğin yüksek olduğu, örneğin savaş, hükümet krizi, mali kriz vb. gibi durumlarda volatilite endeksi yükseliş gösterir.
Volatilite Endeksi Örnek:
Volatilite endeksi kontratı ile ilgili bir işlem örneği verecek olursak; yatırımcımızın 1’ 100 kaldıraç ile 1 lot volatilite endeks kontratında işlem yapmak istediğini düşünelim. Bunun için başlangıç teminatı olarak, volatilite endeksinin fiyatının 14.80 olduğunu varsayarsak, hesabında 1.480 USD bulundurması gerekmektedir. Yatırımcımız piyasa analizi yaparak 14.80 seviyesinden 1 lot alış yaptığını ve 14.90 seviyesinden bu pozisyonunu kapattığını düşünürsek, yatırımcımız bu pozisyondan (14.90-14.80)*10 = 100 USD kar elde etmiştir. Volatilite endeksi kontratlarında herhangi bir gecelik taşıma maliyeti (swap) söz konusu değildir.
Petrole Nasıl Yatırım Yapılır?
1. FOREX HESABI AÇARAK;
Forex hesabı açarak 5 gün 24 saat petrol işlemi yapabilir ve pozisyonlarınızı takip edebilirsiniz. Forex hesabı açabilmek için öncelikle forex deneme hesabı açmanız ve 6 iş günü içerisinde 50 işlem yapmanız gerekmektedir. Minimum alt limit ise 50.000 TL mukabili dövizdir. Forex piyasalarında 1/5 kaldıraç kullanarak UKOIL (İngiliz Brent Petrol) ve USOIL (ABD Ham Petrol) enstrümanlarında maksimum 1 ay vadeli olarak (vade sonu tarihleri daha önceden tarafınıza bilgilendirilir ve dilerseniz bir sonraki vade de tekrar işlem açabilirsiniz) en yakın vadeye petrol işlemleri yapabilirsiniz. Her ay vade değişimi olacağı için yani açık pozisyonların vade sonu tarihinde kapatılması zorunlu olduğu için, orta ve uzun vadeli yatırım yapmak isteyen ve risk algısı düşük müşteriler için uygun bir ürün değildir. Petrol işlemlerinde herhangi bir taşıma maliyeti bulunmamaktadır.
2. ULUSLARARASI PİYASALAR HESABI AÇARAK;
- Vadeli İşlemler
Uluslararası Piyasalar’da hesap açmanın alt limiti 1.000 USD’dır. Uluslararası Piyasalar hesabı açarak petrol vadeli kontratlara yatırım yapabilirsiniz. Petrol vadeli kontratlarda işlem yapmanın avantajlarından en önemlisi ise yaklaşık 1/20 kaldıraç ile işlem yapabilme opsiyonudur. Ancak yüksek kaldıraç yüksek risk demektir. Vade sonu gelen kontratlar vade sonu tarihi ile kapanır ve dilerseniz yeni bir vadede tekrar işlem yapabilirsiniz.
Petrol kontratları vadeli piyasalarda organize borsalarda işlem görmektedirler. Yani alıcı/satıcı bellidir. İşlemler 1 kontrat ve katları şeklinde yapılmakta olup, 1 kontrat petrolün pozisyon büyüklüğü 1.000 varil teminat tutarı yaklaşık 4.000 USD’dir. Hem ham petrol hem de brent petrol işlemlerini gerçekleştirebilirsiniz. Petrol vadeli kontratlarında Aralık 2021 vadeli petrol alınabilmekte, bu tarihe kadar da pozisyon taşınabilmektedir. Bu işlemlerde herhangi bir taşıma maliyeti bulunmamaktadır.
Temettü Nedir?
Temettü şirket hissedarlarına ortaklık payları oranında kar payı dağıtılmasıdır. Yıllık bilançoya göre belirlenen net kardan ya da bunun için ayrılmış yedek akçelerden dağıtılabilir. Kar payının dağıtılmasına anonim şirketlerde genel kurul karar verir. Ana sözleşmeye konulacak bir maddeyle, bazı pay tiplerine temettü ile ilgili olarak ayrıcalık tanınabilir. Böyle durumlarda, kar dağıtılırken yapılan ayrıcalıklarla ilgili oranlar dikkate alınmaktadır.
Şirketlerin temettü dağıtım tarihleri ise, değişkenlik göstermekle birlikte genellikle ikinci çeyrek içerisinde gerçekleşmektedir. Temettü hakkı kazanmak için şirket genel kurulunda belirlenen temettü dağıtım tarihinde ilgili hisse senetlerine sahip olmanız yani şirkete ortak olmanız ve kar payı alma hakkı kazanmanız gerekir. Temettü dağıtım tarihleri önceden BIST’te bildirilir ve kamuoyuna duyurulur. Bu tarihten bir gün önce hisse senedine yatırım yapmanız dahi temettü almanız için yeterlidir.
Nakit temettü alabilmeniz için temettünün dağıtılacağını gün hesabınızda hisse senetlerinin bulunması gereklidir. Alacağınız nakit miktar, şirketin önceden açıkladığı hisse başına net temettü tutarına ve elinizde bulunan hisse senedi adedine bağlıdır. Örnek olarak X şirketi hisse başına 1 TL net temettü ödeyeceğini açıkladı ve portföyünüzde X hissesinden 3.000 adet var. 3.000 TL’niz temettü ödeneceği tarihten iki gün sonra hesabınıza geçecektir. Temettünün dağıtılacağının açıklandığı tarihte hisse senedi fiyatı ödenen temettü miktarı kadar düşer.
Rüçhan Nedir?
Rüçhan hakkı; ortaklıkların bedelli sermaye artırımlarına mevcut ortakların öncelikle katılma hakkıdır. Rüçhan hakkı kullanım süresi en az 15, en çok 60 gündür. Yeni pay alma haklarının alınıp satılabilmesi için işlem sırası açılır. Hisse senedi kuponlarının temsil ettiği hak, hisse senedi ibrazına gerek kalmaksızın kullanılır.
Borsada işlem gören şirketlerin, sermayelerini nakdi olarak artırma kararı almaları halinde; hissedarlar hisse senetleri üzerinde bulunan “Yeni Pay Alma (Rüçhan) Kuponu”nu kullanarak ve sermaye artış bedelini (mevcut hisselerin rüçhan hakkı kullanma değeri ile bedelli sermaye oranının çarpılması sonucu bulunur) ihraççı şirkete ödeyerek sermaye artışına iştirak etmekte ve sahip oldukları hisse senedi miktarını artırmaktadırlar.
Rüçhan hakkı kupon pazarı; yeni pay alma hakkı kuponlarının hisse senedinden bağımsız olarak alınıp satılabildiği borsa pazarıdır. Bu pazarda hak sahibi olan yatırımcılar, bedelli sermaye artırımına öncelikli katılma haklarını satarlar. Hakkı satın alan yatırımcı ya tekrar yeni pay alma hakkını satar ya da sermaye artırımına katılım tutarını yatırmak sureti ile bu hakkı kullanıp karşılığında pay alır.
Forex al sat sinyalleri nedir?
Finansal okuryazarlık her geçen gün artarken gerek makro gerekse mikro düzeyde birçok önemli veri sadece finans piyasaları uzmanlarınca değil artık mühendis, avukat, esnaf gibi farklı meslekleri icra eden kişiler tarafından da yakından takip ediliyor. Özellikle, Avrupa-ABD-İngiltere-Japonya gibi gelişmiş ekonomilerin verilerinin yanı sıra Çin-Hindistan-Brezilya-Türkiye-Rusya gibi gelişmekte olan ülkelerin verileri de piyasaları yakından ilgilendiriyor.
Finansal piyasalarda yaşanan volatilitenin parite, cfd, emtia fiyatlarında oluşturduğu alım-satım fırsatlarından anlık olarak yararlanılmasını sağlayan forex piyasalarının da işlem hacmi her geçen gün artmaya devam ediyor.
Forex piyasalarında işlem yapan yatırımcıların anlık fiyat hareketlerinin çok hızlı olması sebebiyle işlem yapma yöntemleri ve stratejileri de her geçen gün değişiyor, gelişiyor. Bu bağlamda otomatik alım satım tekniklerini içeren Forex Al Sat Sinyalleri özellikle forex piyasasında işlem yapan yatırımcılar tarafından oldukça talep görüyor.
Teknolojide ki gelişimin de önemli katkı sağladığı robot yazılım dünyası forex piyasası yatırımcılarının parite, emtia, cfd ürünlerinde milisaniyeler içerisinde alım satım yapmalarına yardımcı oluyor. Bu nedenle forex piyasası forex al sat sinyalleri veya forex robotları kuşkusuz birçok avantajı beraberinde getiriyor. Özellikle de meslekleri gereği günün her anı telefon veya bilgisayarından forex piyasalarını takip edemeyen yatırımcılar, belirli stratejiler doğrultusunda oluşturulan otomatik al sat sinyallerini veya forex robotlarını Metatrader 4 işlem platformlarına kurdukları takdirde forex al sat sinyalleri sayesinde piyasada oluşan fırsatlardan kolayca yararlanabiliyorlar.
Forex piyasasında kullanılan otomatik al sat robotlarının bir diğer avantajı ise yatırımcılara sms veya e-mail yolu ile bildiride bulunarak olası fırsattan yararlanıp yararlanılmayacağı konusunda son kararı yatırımcıya bırakıyor olmasıdır.